Ekonomi

Kanser tedavisinde psikolojik iyilik hali ve manevi rehberlik büyük önem taşımaktadır.

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü ve psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, kanser tedavisinde manevi yeterlilik ve manevi rehberliğin değerine işaret ederek, “İnsanlar ciddi hastalıklarla mücadele ederken anlam ararlar. böyle zamanlarda anlamlı, kronik hastalıklarla daha iyi baş edebiliyorlar.” sözlerini kullandı.

Üsküdar Üniversitesi’nden Kanser Haftası münasebetiyle yapılan açıklamada Prof. Dr. Nevzat Tarhan, kanser tedavisinde manevi güzellik ve manevi rehberliğin değerini değerlendirdi.

prof. Nevzat Tarhan, kanserde moralin çok değerli olduğunu belirterek, şunları söyledi:

“Kanser, birçok kronik hastalık arasında en korkulan hastalık kümesi olarak fiyatlandırılıyor. Pankreas hastalığı, KOAH yani kronik akciğer solunum yetmezliği hastalığı ve diyaliz gerektiren böbrek hastalıkları var. Bunların tedavisinde birçok yeni prosedür ve gelişme var. Bazı hastalıklarda, bireylerin standart bir ameliyatla tedavi edilebileceğini bildikleri hastalığa atfedilen mana farklıdır, ancak kansere atfedilen mana, KOAH veya böbrek hastalığına atfedilen manadan çok farklıdır.”

Kanserin diğer hastalıklara göre ölümle daha çok ilişkilendirildiğini ve bu durumun hastanın ruh sağlığını olumsuz etkilediğini belirten Tarhan, “Bu hastalıklar insana daha çok öldüğünü hatırlatıyor ve direnemiyor. İnsanlar birçok konforunu kaybedeceğini düşünüyor. yaşam kalitelerini kaybedeceklerini ve vücut konforlarını kaybedeceklerini söyledi.Hastaların yaşam kaliteleri çok bozuluyor.Hastalıklar ruh sağlığını çok olumsuz etkiliyor.” ifadelerini kullandı.

Tarhan, kanser gibi tedavisi güç hastalıklar için dünyada manevi destek programlarının uygulandığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Özellikle kanser gibi hastalıklarda kişinin isteğine göre manevi destek programları yapılmaktadır. Burada manevi kelimesini yanılmadan anlamak gerekir. Manevi kelimesi anlam kökünden gelmektedir. Anlamsal demektir aslında. rastgele bir şeyin anlam boyutuna bakabilmek.Mesela bir kitaba bakıp inceliyorsunuz.Kitabın maddi yönü değerlendirildiğinde yazı güzel,çok kaliteli kağıt kullanılmış.Semantik boyut kitap, kitaptaki ifadelerle ilgilidir… Bu ikisi karıştırılmamalıdır.”

“İnsanlar şiddetli hastalık dönemlerinde mana ararlar”

Tarhan, kronik ölüm ve yaşamın sonu ile ilgili konularda sadece yaşam gibi görünen kısımların değil, görünmeyen konuların da sorgulandığını belirterek, bunun sadece insanda var olan anlam arayışıyla ilgili bir durum olduğunu belirtti. insanı diğer canlılardan ayırır ve ayırır.

Tarhan, insanların ağır hastalıklarla boğuştukları dönemlerde anlam arayışına girdiğini belirterek, “İnsanlar böyle dönemlerde hayatını anlamlı kılacak bir şeyler bulursa kronik hastalıklarla daha iyi baş edebiliyor. ölümü açıklayan bir anlam ihtiyacı vardır.Ölümü açıklayan, insanı tatmin eden, ikna eden, ölümden sonraki bilinmezliği ortadan kaldıran anlam arayışı neredeyse insanın en zorlandığı şeydir.yeterince tatmin eder.” değerlendirmesini yaptı.

İyileşme kısmındaki psikolojik dayanıklılığın hastalıkla mücadelede önemli olduğunu vurgulayan Tarhan, şunları kaydetti:

“Hastalığın seyrini etkileyen en değerli konu insanların manevi ihtiyaçları ile ilgili. İnsanın en kıymetli manevi ihtiyacı ile ilgili de araştırmalar var. İki ülkede insanlar ‘Ünlü olmak, zengin olmak, çok şeye sahip olmak mı yoksa mutlu olmak mı?’ Soru sorulur.Her iki örnekte de insanlar en çok doymayı tercih etmektedirler.Şu anda nefs ilmi kanaat ilmi olarak anılmaktadır.Bilim bunu afiyet olarak tanımlamaktadır.Bu insanın en büyük manevi ihtiyacıdır. .”

“İnsanları harekete geçiren ahlaki güç, maneviyatın gücüdür”

Kronik hastalıklarda ve ciddi hastalıklarda psikolojik iyi oluş ihtiyacının daha fazla arttığını belirten Tarhan, “İnsanı harekete geçiren manevi güç, maneviyatın gücüdür. Yaşam gücünü elinden aldıklarında kişinin motivasyonu da düşer.” .Harekete geçme yeteneği de azalır.Onun için moral ve motivasyon değerlidir.” ifadelerini kullandı.

prof. Dr. Nevzat Tarhan sözlerini şöyle tamamladı:

“İnsan işine ve hayatına anlam katabiliyorsa böyle durumlarda harekete geçecek bir ilişkisi vardır. Kişi yaptığı işten doyum alabilir. Böyle durumlarda harekete geçebilir. Hasta olan insan böyle durumlarda kendini daha muhtaç hisseder. durum.ağır hasta olduğu dönem.teselli ihtiyacının ve mana ihtiyacının en yüksek olduğu dönemdir.böyle dönemlerde eski yaklaşım ‘hastalık ve ölümle mücadele’ idi.kişi savaşırken acı çekiyor kontrol edemediği ve gücünün yetmediği şeyler… Bu yöntemde yani yeni bilimsel yaklaşımda birlikte yürümesi tavsiye ediliyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu